15 Ağustos 2020 Cumartesi

ÜRKÜ


inanmanın yanında felah geçemez boğazımızdan artık
yasak diyor çareci, ama yine de sen bilirsin
kusmalar diyor, taşikardiler, eskisinden bin beter bedbinlikler
denemesi bedava anksiyeteler
al işte ölmesi bedava
ya da uymak ona
ve olmak 
yaşamın koynunda emeksiz evlat, kaldırabildiği yere kadar midemiz
aklımız boz bulanıklaşıncaya kadar. 
bildim ki cemaatle aramızda bir zar var
ısırıyorum, yırtılmıyor
aşındırmıyor gözü dönmüş yengilerin dayancı
ağlantıların hükmü yok ve yakarışların
haykırmak isyana çalıyor, biz öyle insanlar değiliz
ve sevgilinin bıçağı nasıl da isteksiz
döndürmeye sana, iman eden yüzünü
yırtılmıyor sır ve zar
ve kasıkları vişne çürüğü yanmıyor artık
aramızdan gülüşmek sızmıyor,
aramızda yanlış anlaşılmaların hükmü. 
varmıyor ellerim ateşlemeye anlatmanın fitilini
çünkü hiçbir yangın cemaate varmıyor
ve sevgiliye. 
gömleğim kirleniyor fevç fevç
gömleğim kinleniyor
biraz ekonomi bulaşıyor biraz siyaset
biraz kadın kanı, biraz cinayet
hastalıklar, yıkımlar, felaketler, uzak düşmeler
ve bana bir esaslı cinnetten tek dilim düşmüyor. 
yırtılmıyor zar, kaygı doğuruyor ve terk ediyor çocuklarını hücreme
ben çok sevilen bir anne oluyorum, paçaları çekiştirilen
elleriyle büyüten kaygıyı
emzirirken göğsüne tırnaklar geçirilen. 
ben oğlu tarafından öldürülen bir anne oluyorum.

çıkınlarınızdan çıksın bin asırlık çakılarınız artık! 
elmayı ısırmadan yorulmasın münzevi.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder