itirazcıların, ters yöne koşanların, adını unutanların, inkar edenlerin
yüzlerine kandiller tutarak adımı arıyorum
belki de yüzümü
kendime 22 yüzlü yeni bir yüz dikeceğim onlardan
kaynar zannediyorum yüzler birbirine zamanla
ne zaman bir yüz düşer gibi olsa
vehmime secde ediyorum,
yapay ve robotik seciyemle.
ama üzgünüm tek sorumlu sizsiniz
sesiniz yankılanıyor ve yıkıcı
bedenimdeki kayganlıktan utanıyorum,
bir kayganlıktan doğmamışım gibi.
kendimden kaldırıyorum kafamı bir ara:
hiçbir şeyin vâkıfları şeyler hakkında konuşuyor
hiçbir şeyin vâkıfı, hiçbir şeyin vâkıfını
suçluyor sonra
hiçbir şey bilmemekle
cinnet!
tüm bunlar ben susta dururken oluyor
kafasını kaynar suya bastırırken fikirlerimin,
bir gün bana
gerçeği anlatacaklar
bir sayha nezdinde.
ahlakınıza ters düşmeyen cinnetler de bulurum belki o zaman,
altın oranlı cinnetler,
3 nas 1 felakla defedemeyeceğiniz cinnetler.
ama henüz defedebilmiş değilim
karakoncoloslu masallarınızın
yükünü üzerimden.
kendimi bazen tümüyle iki süt beyaz bacak
ve bir dizi utançtan ibaret görüşüm de
sanıyorum bu yüzden.
sevgilimi tanıyan ellerimi ceplerimde saklıyorum,
her an gelip avuçlarıma kusabilirsiniz
uydurma bir tarihi
diye mi bitirmeliyim, öyle onulmaz?
ama hayır,
masal bu ya:
yankının sebebi kelimelerinizdeki boşlukmuş,
bunu fark eden kadın da tehlikeliymiş hani inceden,
susmamaya da yolluymuş.
ama korkarım, bu sirayet sizi öldürecek,
4 gün boğazınızda takılı kaldıktan sonra.
o yüzden isyanı
sadece kendime bulaştırıyorum şimdilik
"aşklarım, inançlarım" karantina altındadır.
ağzımdaki zakkumu tükürünce konuşalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder