13 Ekim 2020 Salı

mahfi/ beni anla!


sağ omzumu 3 gün önce cilalattım

ve vidalarla yaşamayı sizden öğrenmiştim bir zamanlar
diyorum
gıcırdıyorsunuz cevap olarak ve anlıyorum, ne yazık!
ağzımı bıçak açamıyorum ve ağzımı hayra, 
ağzımı bir arzuya esvap çığlığa
oysa dilenmiştim açmayı ağzımı ve yummayı gözümü ahraz zamanda
onu öpmek için ve ondan sızanın kaynağını
ki bunun meali avaz avaz bağırmaktır, kendine itimattır, inanmaya itaattir haklı bir yangının ortasında.
istifadır dikişleri müzminleşen ağızdan, dikişten
istifradır kanımda tepinen seviyi hoyrat ama bir o kadar yapıcı sevişten
bunun adı susmayı malulen emekli kılmaktır. ama gelemiyorum yanına ve kafatasıma kızgınım
ona dair kusursuz kusurlar yaratmasından
her gördüğünü bir güzelliğe yormasından
yormasından beni bir acabanın bir iç çekişin arkasından.
kalbimi ve ellerimi 3 gün önce parçaladım
ve sizden öğrenmiştim hakikate usla sırnaşmayı
diyorum
mekaniğe allah diyerek çenemi tutuyorsunuz cevaben ve anlıyorum, ne yazık! 
ellerimi açamıyorum önüme ve mutlak bilene
ona açamıyorum, o mutlak bilenen
oysa dilenmiştim ellerimi açmayı
tanımak için ondaki ayrımlaşmış kaygıyı
bir vücuda açılan ellerim dokunsun diye tözdeki arayışa,
durup anlasın, varıp ağlasın diye ondaki sanrıyı.
ki bunun meali avaz avaz sevmektir,
tereddüttür gitmeye, terennümdür küsmeyi. 
dirençtir kavgaya, dünyaya
yumruğunu duvara değil, zulmün öğürten ve mazlumu öğüten soysuz suratına sermektir.
ama gelemiyorum yanına ve kızgın da değilim artık.
sağ omzumu öpmekteyim ve düşüp kalkıyorum binbir çeşit kırılmakla.

beni anla!
karnımda döndürdüğün bıçağın değil,
yaranın değil,
yaralamanın değil,
bıçağı tutan ellerinin güzelliği, 
bıçağa düşen yüzünün yüzü suyu hürmetine beni anla. 
beni anla! 
beni anla! 














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder