ve bil ki sahneye atlayan her arzunun mevsimi muhakkak geçmiştir bir zamanda
meryem'in gömleğini affeden düğme olamazsın artık, çok geç
her şeye bulaştın, her şey sana bulaştı, yaşam sana cinsel yolla, sen yaşama tırnaklarınla, dişlerinle bulaştın
beyaz transparan gömleğinin uzak, çok uzak kollarından bahsetme artık,
ya da uzun kollu gömleğinin transparanlığından, sevişemeyen yakalardan, hatalardan, hata yapamamaklardan, ağzında evelediğin organlardan, gevelediğin masallardan, erotik masallardan
özellikle son anlattığın masaldan hiç
"kırmızı başlıklı kız büyükannesine hiç gitmedi
avcı masala son sahnede girmedi
avcı kıza dedi ki: başlık kalsın, hoşuma gidiyor, hoşlanıyorum, çok hoşlanıyorum
(kırmızı başlıklı kız eve döndüğünde muhakkak bunun için literatürü tarayacak, sonra belki saçlarını orman yanarken. DSM5/fetişizm bozukluğu.)
büyükannenin payına düşemeyen frambuazlı cheesecake, kırmızı başlıklı kızın bacaklarından süzülecek
kurt yok, hiç olmadı, kurt en başından beri kızın içinde, onu da işte az önce doğurdu
taş kustu sonra, rahim rahim taş kustu, arzuyu kustu, yemini kustu, kutsalı kustu ki boğazını en çok yırtan bu oldu
ve bir sonraki birleşmeye kadar mutlu yaşadılar
gökten üç elma düştü, birini havva ısırdı, diğerini kırmızı başlıklı kız büyükannesine götüremedi, bu elma da şiiri okuma gafletinde bulunanların kafatasına."
diyordun, sen de mi kusuyordun?
senden süzülen neydi, senden taşan, senin içinde biriken taşları da taşımak için kavgaya tutuşacak mıydı cemaat
biri bir örtü getirecek miydi
herkes bir ucundan tutacak mıydı kekemeliğinin, ağırlığının, doğmamış çocuğunun.
kamburun artık senden başka birine değecek miydi, çarpacak mıydı teni çürüyene?
içini boşalt diyorsun kurtlardan,
ama söylemiyorsun dua mı, ellerim mi, yoksa avcı mı vurulan.
sürtüne sürtüne geçtin dünyadan ve sen geçerken kimse inlemedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder